Doç. Tuztaşı: Sismik izolatör tek başına çözüm değil
SİVAS Cumhuriyet Üniversitesi (SCU) Mimarlık Fakültesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Mimarlık Bölüm Binası Fen Bilimleri Bölümü Bölüm Başkanı Doç. Uğur Tuztaşı, Japonya ile özdeşleşen sismik izolatörlerin tek başına analiz edilemeyeceğini belirterek, “Şiddetli depremlerde sismik izolatörler kırılırsa ne olur? Japonya’da bunu dengeleyen yanal düzenlemeler var. Bu bir hareket. Genelde binanın zeminine uygulanan ama yırtılma olursa ne olacak?” yani “Sismik izolatörler tek başına kesin çözüm değildir. Sistemin destek unsurları ele alınarak hayata geçirilmelidir” dedi.
Doç. Dr. Uğur Tuztaşı, depremin ardından Hatay’da incelemelerde bulundu. Kentteki yıkımların daha çok temel yapısından, kolon kesit donatılarının yanlış uygulanmasından ve kat yüksekliklerinin değişkenliğinden kaynaklandığını belirlediklerini belirten Tuztaşı, “Tabii ki bu büyük depremin fiziki tahribatı çok fazla oldu. Daha önce sarsma yönetmeliğine tabi binalar vardı.Bölgedeki binaların yaşı değerliydi.Temel temas.Bu şekilde değerlendirdiğimizde kapasitesi ve kapasitesi gibi bunları karşılamayan örnekler gördük. kapasite bu yükü taşıyabilir, temel yapı, bitişik yapılarda değişiklikler, kat yüksekliklerinin değişimi, yapı malzemeleri, kolon kesit donatıları Yapılardaki hasarlar doğrudan zemin ile ilgilidir.Yığma yapılarda çok fazla hasar gören yapılar gördük Kısaca depreme karşı güvenli olan yapıların bu felaketten uygun skorla çıktığını ve ayakta kaldığını gördük. bir slogandır: ‘Deprem öldürmez bina ölür. doğurur. Bu bir bütün olarak değerlendirilmesi gereken bir noktadır. Genel olarak, bu felaketin etkisi çok büyük. Özellikle zemin yapısına dayanmayan yapılarda zemin sıvılaşması meydana gelmiştir. Binanın sistemi hala ayakta ama bina çeşitli sınırlarda kaymalara maruz kaldı” dedi.
‘MOBİL ŞEHİRLER YAPILMALI’ 1980’li yıllardan sonra kırdan kente ciddi bir göç ve nüfus yoğunluğu yaşandığını belirten Doç. Dr. Burada beyin sarsıntısı riski yüksektir.’ Buna göre binaları tasarlama ve uygulama aşamaları vardır.Ancak tabi ki bu işi hayata geçirmek için patronların, müteahhitlerin ve müteahhitlerin sorunu var.Buradaki sorun büyüyen şehirlerde deprem riskine karşı kaçınılmaz olarak , fiziki planlamada öngörülen imar planı kaidesinde sorunlar var.Bu depremden önce taşınır şehirler yapılmalıydı.Hazırlıklı olmak için temeli sağlam olan bölgelerde taşınır şehirleri destekleyecek kentsel alanlar oluşturmamız gerekiyor. Etüdler.İmar planlarının uygunluğundan sonra hazırlanma sorunu var.Burada afetzedeler için büyük depolar kullanılmalı.Hemen kaldırılmalı.AFAD’ın böyle alanları var ama bunun arttırılması gerekiyor.Bu durum Savunma sanayimiz kadar değerli çünkü depremlerde önemli can kayıpları yaşıyoruz.Bu nedenle özel bir alan oluşturup daha önemli işler yapmamız gerekiyor.Üst ölçekte yani daha güvenli alanlar oluşturmak ve c. 100-150 binlik şehirlerin ortasında bunları besleyen kamu faaliyetleri, hastaneler, büyük marketler ve ulaşımla birlikte buradaki nüfus sayısını azaltarak giriyor.”
Japonya’da kullanılan sismik izolatör hakkında bilgi veren Doç. Tuztaşı, “Türkiye’de bu sistemin zorunlu hale getirilmesi gerekiyor ama Japonya’da kullanımı farklı. Bu demek oluyor ki sismik izolatörler tek başına kesin çözüm değil. Bu sistemin destek unsurları da düşünülmeli ve uygulanmalıdır. Bunların da daha iyi araştırılması ve çalışılması gerekiyor. Japonya gibi binalar yapmak için Japonya’daki gibi mimar ve mühendis yetiştirmemiz gerekiyor. Japonya’da eğitim “Kontrol ve kontrol anlayışını getirmemiz lazım. Bir takım arızalar olursa bu olmaz. Beklentim patronun nitelikli iş yapmayan mimar ve mühendislerle çalışmaması. Sorunun çözümü bu. bu” dedi.